Postmodern ?

Postmodernizm

Postmodern yani modernin ötesinde… Kimi zaman modernizme zıt ama aynı zamanda modernizmin izlerini de taşıyor ve hatta modernizmin bir parçası (!) Postmodernizm kendime oldukça yakın gördüğüm bir akım çünkü bütün ideolojilere karşı, tek bir gerçek/doğrunun olduğunu kabul etmiyor. Tanımlanması oldukça güç, çoklu bir yapıya sahip, çeşitliliğe vurgu yaparken insani değerlerin savunucusu…

Modernizmin çıkışı aslında hepimizin bildiği gibi bilimin yolunda ve aydınlanama yönünde oldu. Akılcılık ve insan menfaati ön planda… Ancak zamanla, teknolojik yenilikler ve sanayinin gelişmesi paralelinde modernizm akımı; “insan odaklı olma” tezinden saparak yozlaşmaya başlamış, savunduğu rasyonalizm, kapitalizm, pozitivizm gibi kavramlarla insanlara yarar sağlamaktan çok onları sömüren bir olguya dönüşmüştü. İşte tam da bu temele dayanan modernizm karşıtlığı, İkinci Dünya Savaşını takip eden Cezayir’in özgürlük süreci ve Paris öğrenci ayaklanmaları ile kendine çok daha sağlam bir zemin oluşturmuştu.

Postmodernizm de bu modernizm karşıtlığı ile 2.Dünya Savaşı sonrasında mimarlıkta gündeme gelen tartışmalar ile doğdu. Modern mimarlığın uluslararası üslubunu fazla biçimsel ve sert olmakla eleştirdiler. Uluslararası üslup, şirketler tarafından sahiplenilmişti ve toplumsal bakış açısını yitirme pahasına sömürülmüştü…

Peki ya sanat?

Post-Modernizm, görsel sanatlarda özellikle Yeni-Kavramsalcılık ile el eledir. Post-Modernizmin etik denektaşı canlandırmacılıktır, hiçbir toplum veya kültürün ötekinden daha önemli olmadığı inancıdır. Az sayıda Post-Modern sanatçı, katıksız canlandırmacı olsalar da genellikle sanatlarını toplumun geleneksel bir kültürel değerler ve anlamlar hiyerarşisi oluşturma ve kabul ettirme yöntemini araştırmak ve zayıflatmak için kullanırlar. ( … #çoğulculuk )

Modernizm, “yüksek” sanat ile popüler sanat arasında seçmeci bir ayrım yapmıştı. Postmodern sanat ise ürünlere artık modernist gözüyle tepeden bakma olanağı bırakmadı. Modernist sanat durmaksızın yapılan yeniliklerle dünyasının değişmesini istiyordu, oysa postmodernizm; dünyanın gerçekleriyle, hem eski hem de yeniyle uyum içindeydi ve onları birleştiriyordu.

Post-Modernist sanatçılar sanatı evrenselliği ve zaman ötesi oluşuyla değil; kusurlu, sıradan, ulaşılabilir, elden çıkarılabilir, yerel ve geçici olmasıyla değerlendirirler. Bu yönden oldukça çekici gözükse de çok ciddi eleştirilere de maruz kalmıştır. Öte yandan postmodernizm ortaya çıkış itibariyle sanayi toplumundan sanayi ötesi tüketim toplumuna geçişe denk gelmiş ve bunun bir artçısı olarak tüketimi arttırma işlevini üstlenmiştir. Bu nedenle postmodernizm, yüksek sanatın popüler kültürle karıştırılarak tüketilir hale getirmiş olması yönüyle de eleştirilir.

Galerideki eserler: (soldan sağa )

Untitled – Barbara Kruger ; Fountain – Marcel Duchamp ; Marilyn Diptych – Andy Warhol ; Industry City Mural – Camille Walala ; Old Fashioned Vegetable Soup, Campbell’s Soup II – Andy Warhol ; Robot Building – Sumet Jumsai ; Crying Girl – Roy Lichtenstein

Kaynakça:

…izmler Sanatı Anlamak, Stephen Little

https://decombo.com/modernizm-postmodernizm-nedir-arasindaki-farklar/

http://www.idildergisi.com/makale/pdf/1354789942.pdf

Çağdaş Dünya Sanatı, MEB, 2012